matematik - Matematik Dehasi Oldugunuzu Biliyor muydunuz?


Matematik Dehasi Oldugunuzu Biliyor muydunuz?
Bu sizi şaşırtabilir.
Ama gerçek şu ki matematikte gerçekten iyisiniz.

Şöyle ki her gün karmaşık problemleri minik “bebek adımlarına” bölerek çözüyorsunuz.

Dünyanın en güçlü bilgisayarı ya da bugüne kadar yaş***ış en büyük matematik dehası gibi, hemen her şeyi yapabilmenizi sağlayan da adım adım ilerleyen bu süreçtir.

Şimdi, birkaç örnekle, söz konusu sürecin işleyişine bakalım:
1. Örnek – Korkulan satış vergisini hesaplamak
Satış vergisi oranları, dünyanın her yanında farklıdır. Örneğin, İngiltere’de % 17,5’tir. Ne tuhaf bir rakam, değil mi?

Rakama yeniden bakalım ve parçalara bölerek “ehlileştirmeye” çalışalım.

17,5.

Bir 10, bir 5, bir de 2,5 içeriyor.

Bu sayılar da farklı bir düzen oluşturuyor. Başka bir deyişle, “10 artı yarım ve yine artı yarım”.

Bunu bildiğimize göre, gerçekten akıllıca bir şey yapabiliriz…

Diyelim, 40 İngiliz Sterlini’nin % 17,5’ini hesaplamak istiyorsunuz. Bunu nasıl yapacaksınız? (Durun! O hesap makinesine uzanmayı düşünmeyin bile!)

10 ile başlayın. 40’ın % 10’u 4 eder. Sonucun yarısını (2) ekleyin. Sonra yine sonucun yarısını (1) ekleyin. 7’yi elde edeceksiniz.

Şimdi, meslektaşlarınıza gururla söyleyebilirsiniz… “40 Sterlin’lik ürünümüze % 17,5’lik satış vergisini eklediğimizde, toplam perakende fiyatı 47 Sterlin oluyor.”

Başka bir örneğe bakalım ve matematiğin gerçekten ne kadar kolay olduğunu görelim…

2. Örnek – Kızınıza ev ödevinde yardım edin.
Eve geliyorsunuz. Kızınız, matematik ödevini yaparken yardıma ihtiyaç duyuyor. Yine o lanet kesirler!

Kızınız, bunlardan bir şey anlayamıyor.

“Yarım çarpı yarım dörtte bir ediyor. İyi ama, nesneleri çarptığın zaman, başlangıçtan daha azını nasıl elde edebilirsin ki!”

Çarpma ve bölmenin, aynı nesnenin iki yüzü olduğunu anlatıyorsunuz ve basit bir benzerlik kurarak ona “gerçek dünya”dan örnek veriyorsunuz:

Bir pastayı hayal etmesini söylüyorsunuz.

“Yarım ile çarpma”nın, 2 ile böl demenin bir başka yolu olduğunu hatırlatıyorsunuz. Böylece, kızınız kendini, pastayı ikiye bölüp bir yarısını arkadaşı Jane’e verirken, diğer yarısını da saklarken hayal ediyor.

Şimdi kızınızın yarım pastası var.

Kendi parçasını yarım ile çarpıyor (Başka bir deyişle, “yine ikiye bölüyor”). Elinde dörtte bir pasta kalıyor.

Kızınız, gayet mutlu, uyumaya gidiyor. Yaşgünü pastasını düşlüyor. Siz de TV’deki futbol maçını seyrediyorsunuz.

Görüldüğü gibi, her şey işi basitleştirmekten ibaret.

Gerçek dünyada matematik, zihinsel ıstırap ya da bir robot gibi, düşünmeden uyguladığınız mekanik formülleri öğrenmek değildir.

Sağduyu, sayıların gerçekte işleyiş biçimlerini anlamak ve nesneleri parçalara bölmek ile ilgilidir.

Tek ihtiyacınız olan, bir miktar hayal gücüdür. Ne de olsa, deha dediğiniz de aslında budur.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol